Ders 57 - "İngilizceyi Birlikte Öğrenelim: Dil Yolculuğumuz"
İngilizce Dersi: "way" (yol, şekil, tarz)
Bölüm A (Ayrıntılı Türkçe-İngilizce Metni)
57.1 The Bu best en iyi way yol to için learn öğrenmek a bir language dil is -dır through aracılığıyla practice pratik
57.2 She O (kadın) always her zaman finds bulur a bir way yol to için solve çözmek difficult zor problems problemleri
57.3 Do Mı you sen know biliyorsun the - way yolu to -e the - train tren station istasyonu?
57.4 There Orada is var no hiç way yol I ben can -ebilirim finish bitirmek this bu project projeyi today bugün
57.5 By Sayesinde the - way yeri gelmiş, did mı you sen call aradın your senin mother anneni yesterday dün?
57.6 Please Lütfen move hareket et out dışarı of -den the - way yoldan, the - ambulance ambulans needs ihtiyacı var to için pass geçmek
57.7 In -de many birçok ways bakımdan, Turkish Türk and ve English İngiliz cultures kültürleri are -dır different farklı
57.8 I Ben like beğenirim the - way tarzını she onun (kadın) plays çaldığı the - piano piyanoyu
57.9 We Biz lost kaybettik our bizim way yolumuzu in içinde the - forest ormanın during sırasında the - hike yürüyüşün
57.10 That's Bu just sadece the - way şekil things şeylerin are olduğu sometimes bazen
57.11 Is Mı this bu the - right doğru way yol to için prepare hazırlamak Turkish Türk coffee kahvesini?
57.12 His Onun way tarzı of -in speaking konuşma is -dir very çok formal resmi
57.13 All Tüm the - way yol boyunca from -den Istanbul İstanbul to -a Ankara Ankara is -dır a bir beautiful güzel journey yolculuk
57.14 They Onlar are -lar making yapıyorlar their kendi way yollarını through arasından the - crowd kalabalığın
57.15 On Üzerinde my benim way yolumun home eve, I ben stopped durdum to için buy almak some biraz groceries market alışverişi
✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾
Bölüm B (Tam İngilizce Cümleler ve Türkçe Çevirileri)
57.1 The best way to learn a language is through practice. Bir dili öğrenmenin en iyi yolu pratik yapmaktır.
57.2 She always finds a way to solve difficult problems. O her zaman zor problemleri çözmenin bir yolunu bulur.
57.3 Do you know the way to the train station? Tren istasyonuna giden yolu biliyor musun?
57.4 There is no way I can finish this project today. Bu projeyi bugün bitirmemin hiçbir yolu yok.
57.5 By the way, did you call your mother yesterday? Bu arada, dün anneni aradın mı?
57.6 Please move out of the way, the ambulance needs to pass. Lütfen yoldan çekil, ambulansın geçmesi gerekiyor.
57.7 In many ways, Turkish and English cultures are different. Birçok açıdan, Türk ve İngiliz kültürleri farklıdır.
57.8 I like the way she plays the piano. Onun piyano çalış tarzını seviyorum.
57.9 We lost our way in the forest during the hike. Yürüyüş sırasında ormanda yolumuzu kaybettik.
57.10 That's just the way things are sometimes. Bazen işler sadece böyledir.
57.11 Is this the right way to prepare Turkish coffee? Türk kahvesini hazırlamanın doğru yolu bu mu?
57.12 His way of speaking is very formal. Onun konuşma tarzı çok resmidir.
57.13 All the way from Istanbul to Ankara is a beautiful journey. İstanbul'dan Ankara'ya kadar tüm yol güzel bir yolculuktur.
57.14 They are making their way through the crowd. Kalabalığın arasından kendilerine yol açıyorlar.
57.15 On my way home, I stopped to buy some groceries. Eve giderken, biraz market alışverişi yapmak için durdum.
✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾
Bölüm C (Sadece İngilizce Metin)
57.1 The best way to learn a language is through practice.
57.2 She always finds a way to solve difficult problems.
57.3 Do you know the way to the train station?
57.4 There is no way I can finish this project today.
57.5 By the way, did you call your mother yesterday?
57.6 Please move out of the way, the ambulance needs to pass.
57.7 In many ways, Turkish and English cultures are different.
57.8 I like the way she plays the piano.
57.9 We lost our way in the forest during the hike.
57.10 That's just the way things are sometimes.
57.11 Is this the right way to prepare Turkish coffee?
57.12 His way of speaking is very formal.
57.13 All the way from Istanbul to Ankara is a beautiful journey.
57.14 They are making their way through the crowd.
57.15 On my way home, I stopped to buy some groceries.
✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾
Bölüm D (Dilbilgisi Açıklaması)
"Way" kelimesinin kullanımı ile ilgili Türk öğrenciler için önemli noktalar:
Temel Anlamlar:
Yol/Rota: Fiziksel bir yolu belirtir (örn. "the way to the station")
Yöntem/Usul: Bir şeyin nasıl yapıldığını belirtir (örn. "the way to prepare coffee")
Tarz/Stil: Bir şeyin yapılma şeklini belirtir (örn. "the way she plays piano")
Durum/Şart: Durumun doğasını belirtir (örn. "that's the way things are")
Türkçe'den farklı kullanımlar:
"By the way" (bu arada/yeri gelmişken) - Türkçe'de doğrudan "yol" kelimesi kullanılmaz
"In a way" (bir bakıma) - Türkçe'de farklı bir deyiş kullanılır
"Make way" (yol açmak) - Türkçe'de "yol" kelimesiyle benzer kullanım
"No way" (imkansız/asla) - Türkçe'de "yol" kelimesi kullanılmadan ifade edilir
Dilbilgisi notları:
"Way" hem tekil hem çoğul (ways) olarak kullanılabilir
Çeşitli edatlarla kullanılır: "in a way", "on the way", "out of the way", "by way of"
Birçok deyimde kullanılır: "by the way", "in no way", "all the way"
Türk öğrenciler için sık yapılan hatalar:
"Way" sözcüğünü her zaman "yol" olarak düşünmek
"By the way" deyimini kelimesi kelimesine çevirmek
Deyimsel kullanımları atlama (örn. "go out of one's way")
✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾
Bölüm E (Kültürel Not)
"Way" kelimesinin İngilizce ve Türkçe'deki kültürel boyutları:
Günlük Kullanım:
İngilizce konuşanlar "way" kelimesini günlük konuşmada çok sık kullanır
"No way!" gibi ifadeler şaşkınlık belirtir (Türkçe'de "Yok artık!" veya "İmkansız!")
"By the way" (bu arada) sohbete yeni bir konu eklerken çok yaygındır
Kültürel Değerler:
"Go your own way" (kendi yolunu çiz) Batı kültüründeki bireyselcilik değerlerini yansıtır
Türkçe'de "herkesin yolu kendine" benzer bir anlam taşır, ancak genellikle toplumsal sorumluluklar da vurgulanır
"The American way" veya "The Turkish way" gibi ifadeler kültürel yaşam tarzlarını ifade eder
Deyimsel Zenginlik:
İngilizce'de "way" ile çok sayıda deyim vardır: "go out of one's way", "have it your way", "by way of"
Türkçe'de "yol" kelimesiyle ilgili benzer zenginlik vardır: "yolunu bulmak", "yola gelmek", "yol göstermek"
Sosyal İletişim:
İngilizce'de "That's the way to do it!" gibi ifadeler takdir belirtir
Türkçe'de "Yolun açık olsun" iyi dilekleri ifade eder, İngilizce'de benzer olarak "May your way be clear"
"You're in my way" (yolumun üstündesin) gibi ifadeler İngilizce'de daha doğrudan olabilir, Türkçe'de bazen daha dolaylı ifadeler tercih edilebilir
✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾
Bölüm F (Edebi Alıntı)
Bölüm F-A (Detaylı İngilizce-Türkçe Metin)
"Two İki roads yol diverged ayrıldı in içinde a bir yellow sarı wood, ormanın, And Ve sorry üzgünüm I ben could -ebilirdim not -me travel seyahat etmek both ikisine de And Ve be olmak one bir traveler, yolcu, long uzun süre I ben stood durdum And Ve looked baktım down aşağı one bir as kadar far uzağa as kadar I ben could -ebilirdim To Kadar where nereye it o bent büküldüğüne in içinde the - undergrowth; çalılığın; Then Sonra took aldım the - other, diğerini, as olarak just aynı derecede as olarak fair, güzel, And Ve having sahip perhaps belki the - better daha iyi claim, iddia, Because Çünkü it o was -di grassy çimenli and ve wanted istedi wear; aşınma; Though Gerçi as olarak for için that o the - passing geçiş there orada Had -mişti worn aşındırmış them onları really gerçekten about yaklaşık the - same, aynı, And Ve both her iki that o morning sabah equally eşit olarak lay yattı In İçinde leaves yaprakların no hiç step adım had -mişti trodden çiğnenmiş black. siyah. Oh, Ah, I ben kept sakladım the - first ilkini for için another başka bir day! gün! Yet Fakat knowing bilerek how nasıl way yolun leads götürdüğünü on devam ettirdiğini to -a way, yol, I ben doubted şüphe ettim if eğer I ben should -meliyim ever hiç come gelmek back. geri." - Robert Frost Robert Frost
Bölüm F-B (Tam Çeviri)
"İki yol ayrıldı sarı bir ormanda, Ve üzgünüm ki ikisinde birden yolculuk edemedim Ve tek bir yolcu olarak, uzun süre durdum Ve bir tanesine baktım çalılıkta büküldüğü yere kadar; Sonra diğerini seçtim, aynı derecede güzel, Ve belki daha iyi bir iddiası olan, Çünkü çimenliydi ve aşınma istiyordu; Gerçi bu konuda geçiş orada Onları gerçekten hemen hemen aynı şekilde aşındırmıştı, Ve o sabah ikisi de eşit şekilde Hiçbir adımın siyah çiğnemediği yapraklar içinde yatıyordu. Ah, ilkini başka bir güne sakladım! Fakat bir yolun nasıl başka bir yola götürdüğünü bilerek, Hiç geri gelip gelemeyeceğimden şüphe ettim." - Robert Frost
Bölüm F-C (Edebi Analiz)
Robert Frost'un "The Road Not Taken" (Seçilmeyen Yol) şiiri, hayatta yapılan seçimlerin önemi hakkındadır. Şiirde "way" kelimesi, sadece fiziksel bir yol değil, aynı zamanda hayattaki yönleri, seçimleri ve yaşam yolları metaforunu temsil eder. Şiirin son kısmında yer alan "how way leads on to way" (nasıl yol yola götürür) ifadesi, bir seçimin bizi diğer seçimlere götürdüğünü ve bazen ilk başladığımız noktaya geri dönemeyebileceğimizi gösterir. Bu, Türk kültüründeki "Attığın taş geri gelmez" veya "Giden geri gelmez" gibi atasözlerine benzer bir anlam taşır.
Bölüm F-D (Dilbilgisi Notları)
"Way leads on to way" ifadesinde "way" kelimesi iki kez kullanılmıştır - önce özne olarak, sonra nesne olarak
Bu, "yol yola çıkar" anlamında olup, Türkçe'de de benzer bir yapı kullanılabilir
Şiirde "way" sözcüğü hem somut (fiziksel yol) hem de soyut (yaşam yolu/seçimi) anlamda kullanılmıştır
İngilizce'de mecazi kullanımlar Türkçe'dekine benzer, ancak deyimsel ifadeler farklılık gösterebilir
Şiirde "way" bir isim olarak kullanılırken, günlük konuşmada "way" bir sıfat veya zarf olarak da kullanılabilir
✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾
Tür Bölümü: Seyahat Yazısı
Bölüm A (Ayrıntılı Türkçe-İngilizce Metni)
57.16 The Bu traditional geleneksel way yol of -in traveling seyahat etme through boyunca rural kırsal Turkey Türkiye offers sunar unique benzersiz experiences deneyimler
57.17 We Biz made yaptık our bizim way yolumuzu down aşağı the - narrow dar streets sokaklardan of -in Istanbul's İstanbul'un old eski quarter mahallesinin filled dolu with ile the - aroma kokusu of -in spices baharatların
57.18 Along Boyunca the - way yolun, we biz stopped durduk at -da small küçük villages köylerde where nerede time zamanın seemed göründüğü to - stand durmak still hâlâ
57.19 The - best en iyi way yol to için experience deneyimlemek Cappadocia Kapadokya'yı is -dır by ile hot sıcak air hava balloon balonu at -da sunrise gün doğumu
57.20 Finding Bulmak my benim way yolumu through içinden the - Grand Büyük Bazaar Çarşı'nın was -dı challenging zorlu but fakat rewarding ödüllendirici
57.21 In -de Turkey Türkiye, there orada is var always her zaman a bir way yol to için strike başlatmak up - a bir conversation sohbet with ile locals yerliler over üzerinde tea çay
57.22 I Ben lost kaybettim my benim way yolumu while -ken hiking yürüyüş yaparken in -de the - Taurus Toros Mountains Dağları, but fakat a bir friendly dostça shepherd çoban guided rehberlik etti me bana back geri to -a the - trail patikaya
57.23 The - ancient antik way yolu of -in life yaşamın is -dir still hâlâ visible görülebilir in -de many birçok coastal kıyı villages köylerinde of -in the - Aegean Ege
57.24 By Sayesinde the - way yeri gelmişken, Turkish Türk hospitality misafirperverliği is -dir not değil just sadece a bir stereotype kalıp but fakat a bir genuine gerçek cultural kültürel value değer
57.25 We Biz learned öğrendik the - traditional geleneksel way yolu of - making yapmanın Turkish Türk delight lokumunu from -dan a bir local yerel confectioner şekerci in -de Afyon Afyon
57.26 On Üzerinde our bizim way yolumuzun to -a Pamukkale Pamukkale, we biz admired hayran kaldık the - beautiful güzel countryside kırsala with ile its onun olive zeytin groves bahçeleri and ve vineyards üzüm bağları
57.27 The - locals yerliler showed gösterdiler us bize the - way yolu to -a a bir hidden gizli beach plaja that ki wasn't değildi mentioned bahsedilmemiş in -de any hiçbir guidebook rehber kitapta
57.28 There's Vardır something bir şey special özel about hakkında the - way şekli Turkish Türk tea çayının is -dir served servis edildiği in -de small küçük glass cam cups bardaklarda
57.29 All Tüm the - way yol boyunca from -dan Izmir İzmir to -a Bodrum Bodrum, the - coastal sahil road yolu offers sunar breathtaking nefes kesici views manzaralar of -ın the - Mediterranean Akdeniz
57.30 Finding Bulmak your senin own kendi way yolunu through içinden Turkey's Türkiye'nin diverse çeşitli landscapes manzaralarının and ve cultures kültürlerinin is -dir an bir unforgettable unutulmaz adventure macera
Bölüm B (Tam İngilizce Cümleler ve Türkçe Çevirileri)
57.16 The traditional way of traveling through rural Turkey offers unique experiences. Kırsal Türkiye'de seyahat etmenin geleneksel yolu benzersiz deneyimler sunar.
57.17 We made our way down the narrow streets of Istanbul's old quarter filled with the aroma of spices. İstanbul'un eski mahallesinin baharatların kokusuyla dolu dar sokaklarından yolumuzu yaptık.
57.18 Along the way, we stopped at small villages where time seemed to stand still. Yol boyunca, zamanın durmuş gibi göründüğü küçük köylerde durduk.
57.19 The best way to experience Cappadocia is by hot air balloon at sunrise. Kapadokya'yı deneyimlemenin en iyi yolu gün doğumunda sıcak hava balonuyla gezmektir.
57.20 Finding my way through the Grand Bazaar was challenging but rewarding. Büyük Çarşı içinde yolumu bulmak zordu ama değerdi.
57.21 In Turkey, there is always a way to strike up a conversation with locals over tea. Türkiye'de, yerlilerle çay üzerinde sohbet başlatmanın her zaman bir yolu vardır.
57.22 I lost my way while hiking in the Taurus Mountains, but a friendly shepherd guided me back to the trail. Toros Dağları'nda yürüyüş yaparken yolumu kaybettim, ama dostça bir çoban bana patikaya geri dönmem için rehberlik etti.
57.23 The ancient way of life is still visible in many coastal villages of the Aegean. Antik yaşam tarzı, Ege'nin birçok kıyı köyünde hala görülebilir.
57.24 By the way, Turkish hospitality is not just a stereotype but a genuine cultural value. Bu arada, Türk misafirperverliği sadece bir kalıp değil, gerçek bir kültürel değerdir.
57.25 We learned the traditional way of making Turkish delight from a local confectioner in Afyon. Afyon'da yerel bir şekerciden Türk lokumu yapmanın geleneksel yolunu öğrendik.
57.26 On our way to Pamukkale, we admired the beautiful countryside with its olive groves and vineyards. Pamukkale'ye giderken, zeytin bahçeleri ve üzüm bağlarıyla güzel kırsala hayran kaldık.
57.27 The locals showed us the way to a hidden beach that wasn't mentioned in any guidebook. Yerliler bize hiçbir rehber kitapta bahsedilmeyen gizli bir plaja giden yolu gösterdiler.
57.28 There's something special about the way Turkish tea is served in small glass cups. Türk çayının küçük cam bardaklarda servis edilme şeklinde özel bir şey var.
57.29 All the way from Izmir to Bodrum, the coastal road offers breathtaking views of the Mediterranean. İzmir'den Bodrum'a kadar tüm yol boyunca, sahil yolu Akdeniz'in nefes kesici manzaralarını sunar.
57.30 Finding your own way through Turkey's diverse landscapes and cultures is an unforgettable adventure. Türkiye'nin çeşitli manzaraları ve kültürleri arasında kendi yolunu bulmak unutulmaz bir macerardır.
Bölüm C (Sadece İngilizce Metin)
57.16 The traditional way of traveling through rural Turkey offers unique experiences.
57.17 We made our way down the narrow streets of Istanbul's old quarter filled with the aroma of spices.
57.18 Along the way, we stopped at small villages where time seemed to stand still.
57.19 The best way to experience Cappadocia is by hot air balloon at sunrise.
57.20 Finding my way through the Grand Bazaar was challenging but rewarding.
57.21 In Turkey, there is always a way to strike up a conversation with locals over tea.
57.22 I lost my way while hiking in the Taurus Mountains, but a friendly shepherd guided me back to the trail.
57.23 The ancient way of life is still visible in many coastal villages of the Aegean.
57.24 By the way, Turkish hospitality is not just a stereotype but a genuine cultural value.
57.25 We learned the traditional way of making Turkish delight from a local confectioner in Afyon.
57.26 On our way to Pamukkale, we admired the beautiful countryside with its olive groves and vineyards.
57.27 The locals showed us the way to a hidden beach that wasn't mentioned in any guidebook.
57.28 There's something special about the way Turkish tea is served in small glass cups.
57.29 All the way from Izmir to Bodrum, the coastal road offers breathtaking views of the Mediterranean.
57.30 Finding your own way through Turkey's diverse landscapes and cultures is an unforgettable adventure.
Bölüm D (Dilbilgisi Notları - Seyahat Yazısı Bağlamında)
Seyahat anlatımında "way" kelimesinin kullanımı ile ilgili dilbilgisi özellikleri:
Hareket İfadeleri:
"Make one's way" (yolunu yapmak/ilerlemek): Bir yere doğru hareket etmeyi ifade eder
"Find one's way" (yolunu bulmak): Bir yeri keşfetmeyi veya yönünü bulmayı ifade eder
"Lose one's way" (yolunu kaybetmek): Kaybolmayı ifade eder
Seyahat Anlatımında Yaygın Kalıplar:
"Along the way" (yol boyunca): Seyahat sırasında gerçekleşen olayları anlatırken kullanılır
"On the way to" (yolunda): Bir hedefe giderken olan durumları anlatır
"All the way from X to Y" (X'ten Y'ye kadar tüm yol): Uzun bir seyahatin tamamını vurgular
Kültürel Deneyimler ve "way":
"The traditional way of" (geleneksel yöntemi): Yerel kültürlerdeki geleneksel yöntemleri anlatır
"The way of life" (yaşam tarzı): Kültürel yaşam biçimini ifade eder
"The way [something] is done" (bir şeyin yapılış şekli): Yerel uygulamaları anlatırken kullanılır
Türk öğrenciler için seyahat yazılarında dikkat edilecek noktalar:
"By the way" deyimi seyahat anlatımında ek bilgi vermek için sık kullanılır, Türkçe'de "bu arada" olarak çevrilir
"Way" kelimesi seyahat yazılarında hem fiziksel yol hem de kültürel yöntem anlamında kullanılabilir
"On my/our way" ifadesi Türkçe'deki "-e giderken" yapısına benzer, ancak İngilizce'de "on" edatı kullanılır
"Find your own way" ifadesi Türkçe'deki "kendi yolunu çizmek" deyimine benzer bir anlam taşır
✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾ ✾ ❦ ✾ ❦ ✾